26 Aralık 2016 Pazartesi

ÖNÜM, ARKAM, SAĞIM, SOLUM İTALYAN: PIZANO PIZZERIA, AIDA - VINO E CUCINA VE VAGABONDO’S RISTORANTE PIZZERIA


Son zamanlarda tesadüfen de olsa rotam hep İtalyan restoranlarına düştü. Sıkı bir İtalyan mutfağı fanı olduğumu kesinlikle söyleyemesem de klasik tatlara kim hayır diyebilir ki? Üstelik butik işletmelerin bu konuda daha başarılı olduğu da bir sır değil. İtalya’daki muadilleriyle karşılaştırıldığında İstanbul sınırları içerisinde keşfedebileceğiniz birçok tatlı mekan bulabilirsiniz. Ben bunlardan yakın zamanda gitme fırsatını yakaladıklarımı kaleme alacağım.

PIZANO PIZZERIA:

Uzun zamandır faaliyet gösterse de ilk kez yakın zamanda gidebildiğim Pizano Pizzeria’dan bahsedeceğim ilk olarak. Ortaköy’ün kalabalığından uzaklaşıp sessizlik ve huşu içerisinde pizza yiyebileceğiniz minik ama çok tatlı bir mekan burası. Şehrin göbeğinde sesinizi duyurmak zorunda kalmaksızın sohbet edebiliyor olmanız da cabası. Küçük olması nedeniyle gitmeden önce rezervasyon yaptırmak akıllıca olacaktır. Envai çeşit pizza bulunduğu için ilk etapta seçim yapmak biraz zor olabiliyor. Müdavimi olan bir arkadaşımla gittiğim için seçim yapmam biraz daha kolaylaştı diyebilirim. Tercihimizi Salmone ve Quattro Stagioni’den yana kullandık ve ben pek zevk alarak tattım açıkçası. Pizzayı incecik hamurlu seven ve benim gibi minik porsiyon canavarı olan biriyseniz 20 cm’lik ve 30 cm’lik seçenekleriyle bu pizzalar sizi tavlayabilir. Özellikle bacon sever arkadaşlar için de pizza çeşitleri bulunmakta. Bir dahaki sefere tatmak istiyorum açıkçası. Kokoreçli pizzaları da aklımın bir köşesinde. Deneyeceğim muhakkak. Şarabı ise çömlek bardaklarda servis etmeleri ise mekanın tam da salaş tasarımına uyuyor. Bu detayı pek sevdim. Aile işletmesi olması nedeniyle mesafeli fakat oldukça sıcak karşılanıyorsunuz. Rahmi Bey tam da nev-i şahsına münhasır dedikleri cinsten biri. Titizlikle ve özenle işlerini yaptıkları her hallerinden belli oluyor. Pizzamın ufak bir kısmını bitiremediğim için bana kızmış olabilir ama ondan pek emin değilim :) Porsiyon açısından dünyaları yiyemediğim için tiramisularını deneyemedim. İlk fırsatta tadacağım. Fiyatlar muadillerine nazaran bir tık fazla gelebilir. Fakat fiyat performans açısından buna değdiğini düşünüyorum.

AIDA – VINO  E CUCINA:

Aslında ilk hedef İtalyan Mutfağı Haftası kapsamında "VENI MANGI BEVI" GECESİ’ne entegre olmaktı. Hatta snob bir sommelier gibi şarap tadım olaylarına girmek eğlenceli olabilirdi :p Şakayı bir yana bırakacak olursak Moda bölgesinde romantik akşam yemeklerini taçlandıracak cinsten bir yer burası. Özellikle bahçe kısmı dekoratif anlamda sizi rahatsız etmeyen fakat bir o kadar da vintage ruhu olan dolayısıyla da keyifli bir alan. Fakat mekana girmeden önce zile basıp içerideki görevli kişilerin sizi duymasını bekliyorsunuz. Manasız bir handikap bana kalırsa. Yine de atmosferin cezbediciliği bu durumu bastırabiliyor. Şık ve casual tanımının hakkını veren renkler, piyano detayı -o gün denk gelmesem de faal olarak kullanılıyormuş-, ambiyans beni kendine çekti diyebilirim. Çalışanlar oldukça ilgili ve kararında bir şekilde müdahalede buluyorlar. Başlangıç için "Kabak Çiçeği Kızartması" ile "Peynir Tabağı" ve 1 şişe de Vino Dessera Blush söyledik. Baharatlı domates sosu ikramı yapıldı. Hatta gece boyunca birkaç kez daha duyacağım "Neden yemiyorsunuz, yoksa beğenmediğiniz mi?" sorularına maruz kalacağım ana tekabül ediyor bu :) Başlangıçlar benim için yeterliydi fazlasıyla ama peynir tabağındaki peynir çeşitleri artırılabilir benim gibi peynir delileri için. Çalışan arkadaşların başlangıçları servis ederken minik detaylar vermeleri oldukça hoştu. Ana yemeğe sıra geldiğinde ise söz konusu arkadaşımız gecenin en havalı ikinci yemeği şeklinde bir girizgah yaptı. Birincisi Mürekkep Balıklı Spagetti’ymiş. Venedik’te alelade bir restoranda tadıp pek de beğenmediğim için benim çok da ilgimi çekmedi bu durum. Sunumunun fazla marjinal olduğunu düşünüyorum hala :) Biz ise tercihimizi Porcini Mantarlı Risotto’dan yana kullandık. Ve ben özellikle risotto’nun kıvamına ba-yıl-dım! Fakat tümünü bitiremediğim için bahsettiğim "Yoksa beğenmediniz mi?" sorusunu birkaç kez duymanın yegane sebebi buydu. Kuş kadar yemek yiyip doyan insanlardan iseniz porsiyon oldukça büyük gelecektir. Bu sorular biraz bunaltsa da beni çalışan arkadaşların memnuniyet sağlamak adına böyle bir tavır içerisinde olduklarını düşünüyorum :) Bir dahaki sefere başlangıçlardan çok daha fazla tatmayı düşünüyorum. Özellikle Keçi Peyniri Tempura ile Patlıcanlı Parmigiana’yı deneyeceğim. Fiyat açısından Moda’daki muadillerinden çok da farklı değil. Hatta aynı fiyatlar göz önüne alındığında lezzetli yemeklerin yanı sıra güler yüzle uğurlanmanız da artı bir durum.


VAGABONDO’S RISTORANTE PIZZERIA:

En son 2013 yılında gittiğim (Swarm’dan ayrıca kontrol ettim) Vagabondo’s Ristorante Pizzeria’ya tamamen tesadüfen yeniden yolum düştü. Bir zamanlar sıklıkla gittiğim için aslında ne kadar özlemiş olduğumu da hatırladım bu vesileyle. Bilenler bilir. Burası lokasyon açısından çok kenarda köşede kalmasa bile çoğunlukla sessiz ve sakin olmasıyla ön plana çıkar. Yaz dönemlerini hesaba katmaksızın elbette. Bu özelliği de beni hep kendine çekmiştir. Rahatça yemeğinizin tadını çıkarabilir, şarabınızı yudumlayabilir hatta kışın şömine kenarında keyif erbaplığı yapabilirsiniz. Hazır Noel de gelmişken küçük ama şirin dekoratif detaylarla kendinize ait bir zaman dilimi yaratabilirsiniz. Genelde üst katını daha cezbedici ve rahat bulduğum için doğrudan oraya yönlenmenizi gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim. Minik bir balkona açılan ayrı bir kısmı da olduğu için burada vakit geçirmek daha eğlenceli olacaktır. İstanbul’daki belki de en eski İtalyan restoranlarından biri olduğu için mutlaka şans verilmesi gerekli diye düşünüyorum. İnsanın saatlerce vakit geçiresi geliyor çünkü burada. Calzone pizzasını, dört peynirli pizzasını ve pizza capricciosa’sını denemeye değer diye düşünüyorum. Fiyatların Yeniköy civarındaki diğer mekanlar ayarında olduğunu söyleyebiliriz. Sessiz sakin anlarına denk gelindiğinde uzun saatler huzur içinde çalışmaya çok müsait bir ortam vadettiğini de eklemeliyim. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder