2 Kasım 2016 Çarşamba

SEVDALIZA (GÜNEŞİN KADINLARI) KONSERİ @BABYLON // 02.11.2016

İranlı müzisyen Sevdaliza, dün gece ilk kez biz İstanbullu müzikseverlerle buluştu. Kendisini tam olarak ne zaman keşfettiğimi hatırlamıyorum ama hazır ülke sınırları içerisine girmişken gidip dinlememek olmazdı. Fazlasıyla melankolik ve bir o kadar da mistik bir müzik icra ettiğini düşünüyorum. Tatlı bir hüzne sevk eden müzikleri hep sevmişimdir. İran’da doğup Hollanda’da büyümesinin müziğini de etkilediğini düşünüyorum açıkçası. Zaten farklı kültürel deneyimleri yaşamasının müziğine olan etkisini de pek gizlemiyor.

Kendisi The Suspended Kid, Children of Silk gibi EP’ler yayınlamasının yanı sıra "The Formula" adlı kısa filmde acting hünerlerini de sergiledi desek pek yalan olmaz :) Gelelim konsere...

Sevdaliza ile ilgili edindiğim ilk izlenim kesinlikle dinginlik konusunda master yapmış olduğu yönünde. Normal hayatında bu denli sakin midir bilemiyorum ama yumuşak dokunuşlu vokalinin var oluş sebebini buna bağladım ben. Buna karşın seyirciyle iletişim kurma şekli oldukça sıcak geldi bana. Ne çok uzattı ne de çok ihmal etti. Bir yandan Azerbaycan kökenli olduğunu dile getirip yeme içme konusunda ne kadar benzer olduğumuzu dile getirince "Sen de mi Brütüs?" demek istedim kendisine :) Hatta konser sonrasında dışarıdaki sohbetlere kulak kabarttığımda Türkçe şarkı söylemesini isteyen bir grup bile vardı. Gerçi bu arkadaşlardan bazıları kadının sporcu geçmişi dolayısıyla gelişmiş kas yapısıyla alakalı dalga geçmekten de geri kalmadılar. Kimisi çok seksi bulmuş da kimisi feminen bir yön bile görememiş de. Bunun goygoyu illa ki yapılır da bu tarz bir eleştiri yapmadan önce arada aynaya bakmak da gerekiyor diye düşünüyorum :)

Sevdaliza’nın naif enerjisini çok sevdiğimi de eklemeliyim. Ayrıca Bursa’dan konser için kalkıp gelen Alihan’a yaptığı jest de takdire şayandı :) ''Alihan burada mısın?'' deyince birkaç fake Alihan’ın buradayım demesi de pek komikti :)

Sevdaliza ve grubu, "That Other Girl", "Marilyn Monroe", "Haunted" gibi şarkıları çalarak gönlümü kazansalar da ''Backseat Love''ı ve benim çok sevdiğim ''Taste''i performe etmemeleri biraz hayal kırıklığına uğrattı beni. Toplam bir saat kadar sahnede kalsa da konser tam tadında sona erdi. Bis yapma evresinde pek de nazlanmayıp Donnie Darko’nun soundtrack’indeki ikonik parça Mad World’ü icra etti. Hatta bir ara lirikleri unutunca kendini trolledi diyebilirim ahahaha!


Velhasıl konser beklentilerimi olması gerektiği düzeyde karşıladı. Babylon’un Güneşin Kadınları konser serisiyle de yine güzel bir ivme yakaladı desek yalan olmaz. Darısı diğer konserlere...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder