1- F.O.R.X.S.T.: İsmine ve
sunduğu görsellerdeki ergenlik etkisine takılmayacak olursak F.O.R.X.S.T’yi Polonya’nın trippy müzikal kaygılar
açısından fazlasıyla bereketli
topraklarından çıkan en ayrıksı isimlerden
biri olarak tanımlayabiliriz. İsminin
google’lanamaması için elinden geleni
ardına koymadığını düşündüğüm bu gencin
"Abi ben çıkarım babalar gibi müziğimi yaparım, kimse de a.k.a. işime burnunu sokamaz" tavrına sahip
olabileceği fikri de pek uzak gelmiyor hani. Dış monolog yapan hayal gücümü bir tarafa
bırakacak olursak yukarıdaki cümlede haklılık
payı olabileceğini yaptığı müziğe
duyduğu güven dolayısıyla kafamda kurgulayabiliyorum.
Dinlemeye değer çok fazla seti ve track’i olmasına karşın uluslararası müzik sahnesinde dikkatleri
üzerine Awake single’ı ile çektiği de bir gerçek.
Gününüz kötü mü gidiyor, hayat istediğiniz yönde seyretmiyor ya da şekillenmiyor mu? Sevgiliniz size tekmeyi koydu
mu? Üzülmeyin. Awake bunların hiçbirinin
düzeleceğini vaat etmiyor zaten. Yine de şans vermeye değer yahu! Bir daha mı geleceğiz dünyaya?
2- JUTRØ: The accidental
poet, FOHM, SOHO Palace gibi youtube kanalları da olmasa yeni şeyler keşfedemeyeceğiz bu gidişle. Underground’lığın
dibine vurup sadece sosyal medya
kanalları üzerinden ulaşılabilen gizemli grupları, producer’ları hep sevmişimdir. Açarsın Chrome’u bakarsın iki
kalem edilmiş mi böyle güzel müzikler
yapan insanlar hakkında diye. Ama nerede
heyhat! "Ellerim bomboş, yüreğimde
bir sızı" lirikleri soundtrack’in olur, kalan sahalar bizimdir diyerek var olan birkaç materyali sevmeye devam
edersin. Polonya’nın deneysel müzik söz konusu
olunca hayal kırıklığına uğratma ihtimali internette kedi videosu görmeme ihtimaline eş değer benim nazarımda. O yüzden CZELUŚĆ VOL.#1 adlı toplama albümde de kendine yer bulan bu nadide tekliyi dinleyin, dinletin. Hatta gaza gelip videosunu da izleyin. "Everything is too late" diye
mırıldanmayanı, soyunup ormana gitmeyi
planlamayanı dövüyorlarmış.
3- KA-MEAL: Polonya’dan
çıkan en hüzünlü melodilere sahip proje bu olmalı gerçekten. Öyle depresyona sevk etmeyen, içinizi tatlı tatlı
yiyen cinsten bir hüzün bu ama. Ona göre hazırlıklı olun. "Ben zaten hali hazırda mutsuz bir insanım ama mutsuzluğumla da barışığım yahu"
diyebilenlere hitap ettiğini ilave ederek günlük spoiler verme görevimi de yerine getirmiş olayım. Enstrümantal
tatlara da açıksanız şayet huzur dolu
hüzünlerden hüzünlere -ki o da nasıl oluyorsa- seyahat etmenizi sağlayacak olan parçayı sizin için seçmiş buluyorum. Ka-Meal’in elinden çıkma Autumnlove,
I don’t Believe You, I Need You, Remember My Face gibi isimlerinden de
anlaşılabileceği üzere tam bir sevgi kelebeği tadındaki şarkılardan sevgili Always Told The Truth! Seni seçtim Pikachu!
4- DA VOSK DOCTA: Bu akşam
hüzünleri evde bıraktım tadında mısınız? İçim bayıldı
biraz da şöyle groovy bir şeyler öner de neşemizi bulalım tribine mi girdiniz? Vücudunuzun kendiliğinden hareket
etmesini sağlayacak bir single var elimde
hadi yine iyisiniz. Yukarıda saydığım isimlere nazaran daha zıpır bir müzik peşinde olan, kendini independent
urban/bass producer olarak tanımlayan sevgili
arkadaşımızın tam bir beat canavarı olduğunu söylesek pek de abartmış olmayız. Polonya underground rap alemlerinde
de hatırı sayılır bir ünü olduğunu düşünecek
olursak kendisinin bir tık daha eklektik sularda yüzdüğünü iddia edebiliriz. Seversiniz sevmezsiniz
bilemem ama Da Vosk Docta’nın Leh müzik
dünyasında enteresan bir tavrı olduğu da kesin şimdi onu kabul edelim. Videodaki Nike logosuna takılıp hayal
dünyanızda obsesyon yaratmayın aman diyeyim.
Ya da yaratın banane yahu!
5- MYSTXRIVL: Hali hazırda
Andain’in Beautiful Things’ini sevenlerdenseniz size yine aynı single’ın başka bir versiyonunu seve seve önereceğim. Zira
CZELUŚĆ adlı plak şirketinin
gediklilerinden olan MYSTXRIVL, bu güzel şarkıyı kalbinizle ruhunuzu şeytana satmanıza yol açacak güzellikte
bir mix’le karşımıza çıkarıyor. Hadi
o kadar abartmayalım ama kendisinin dinlenesi cinsten bir iş çıkardığını da görmezden gelmeyelim. Tıpkı F.O.R.X.S.T.’te
olduğu gibi isim sorunsalına takılmaz iseniz
ön yargısız, sorgusuz sualsiz şarkıyı
benimseyebilirsiniz. Hatta Andain’in kadife
yumuşaklığındaki vokalini hiçe saymayan, yeni ve dingin bir erkek vokalle de şarkının ne kadar güçlü olduğunu
anlayabilirsiniz gibime geliyor. Velhasıl Polonya
topraklarından çıkan bu isimleri sevelim, hatta hiçbir fikri olmayan eşimize, dostumuza
da sevdirelim. Maksat müzik dünyasına katkımız olsun değil mi ama?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder